24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Eğitim ve Öğretimde başarının en önemli unsuru öğretmendir. Öğretmen eğitim ve öğretimin temel taşıdır. Çocuklarımızın yetişmesi, onların toplum içinde olumlu davranışlara sahip olması, bilgisiyle çevresindekilere ışık tutmalarında büyük emekleri olan öğretmenlerimiz baş tacımızdır. Öğretmenlerimizin kişilik özelliklerinin eğitim ve öğretimde önemli bir etken olduğunu hepimiz biliyoruz. Sınıfta sevgi dolu sıcak bir havanın oluşmasında, öğretmen kişiliğinin önemli rolü vardır. Öğretmenin fiziksel yapısı, uyum yeteneği, konuşma biçimi, yüz ifadesi, tertip, düzen ve giyim tarzı vb. kişisel özellikleri öğrenciyi derinden etkilemektedir. Öğrenciler, çoğu kez öğretmenlerini taklit ederek onunla özdeşleşmeyi öğrenirler.
Özellikle vurgulamak istediğim en önemli hususlardan birisi öğrencilerimiz ne olursa olsun, kimin çocuğu olursa olsun, ister zengin, ister fakir olsun sevilmek isterler, öğretmenin kendileri ile ilgilenilmesini isterler. Onların gözünde öğretmen anneden babadan daha kıymetlidir. Onların tatlı bir gülümseyişi, sevgi ile başını okşamaları, selam vermesi öğrenci için dünyalara bedeldir.
Büyük önder Atatürk, “Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.” diyerek öğretmenliğin ne kadar şerefli ve değerli bir meslek olduğunu belirtmiştir. Ana ve babamızdan sonra bize en yakın olan kişi öğretmenlerimizdir. Bir mühendis demire, çimentoya ve tuğlaya şekil vererek nasıl bina yapıyorsa, öğretmenlerimiz de bizlere bilgi ve eğitim vererek bizi şekillendirip geleceğe hazırlamaktadır.
Günümüzde öğretmenin rolü değişmiş, öğretmen bilgiyi aktaran değil, öğrenciye bilgiyi nereden, nasıl alacağını öğreten ve öğrenilen bilgilerin yaşama geçirilmesinde yardımcı olan bir kişi konumuna gelmiştir.
Öğrenci, okulda edindiği bilgi ile hem kendi yaşamına şekil vermeli hem de ülkesinin kalkınması için yeni yeni bilgiler üreterek çalışmalar yapmalıdır. Öğretmen, öğrencinin bilgiyi sorgulayan, sorunlardan kaçmayıp çözebilen, hayata hazır bir insan olarak yetişmesi için uğraş vererek ona yardımcı olmalıdır.
İnsanın hem kendine hem de ulusuna yararlı olabilmesi için sadece bilgi edinmesi yetmemektedir. Esas olan eğitimdir. Çünkü eğitim sayesinde insanların düşünceleri doğar, olgunlaşarak gelişir. Eğitimli insan, kendisinin ve çevresindekilerin problemlerini çözerken olayları sorgular, araştırır, gerekli incelemelerden sonra bir çözüm üretir, Eğitimsiz insan ise kulaktan duyduğu fikirlere inanır ve bir noktaya saplanıp kalır. Öğretmen, eğitilmek için karşısına gelen öğrenciyi bilimsel fikirlerle donatarak eğitir. Onu en iyi özelliklere sahip bir insan olarak yetiştirmeye çalışır.
Bu nedenle öğretmen toplumu şekillendiren, topluma yön veren ve öğrenciyi geleceğe hazırlayan bir bilgi ve beceri pınarıdır. Öğretmenlik çok kutsal bir meslektir, Onun için Atatürk, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ilk ve en önemli iş olarak eğitim konusuna yönelmiş, harf devrimini yaparak kara tahtanın başına geçmiştir,
Şehirde görev yapan öğretmenlerden yurdumuzun köylerinde görev yapan öğretmenlere kadar hepsi de öğrencilerini eğitip onlara bilgi öğretirken hiçbir çıkar peşinde değillerdir. Öğrencilerinin sıcak bir gülüşü, içten söyledikleri bir “canım öğretmenim” sözü, onlar için ödüllerin en yücesidir, Bütün öğretmenlerimiz, böyle içten sevilmeyi ve saygı görmeyi hak etmektedirler, Çünkü öğretmen, görevini yerine getirirken her türlü fedakârlığı yapar. Severek görevini yaparken fedakârlıklarının farkına bile varmaz. Her öğrencisinin kendi evladı gibi sever, korur ve gözetir.
Başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere, ebediyete intikal eden ve görevleri sırasında şehit olan bütün öğretmenlerimizi minnet ve şükranla anarken, çocuklarımızın geleceği için fedakârca çalışan bütün arkadaşlarımın “Öğretmenler Günü”nü kutluyor, sevgi ve saygılar sunuyorum.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.