MUZAFFER TEKELİOĞLU

MUZAFFER TEKELİOĞLU

ANA-BABA HAKKI

A+A-

 

ANA-BABA HAKKI

Günlük hayatımızda karşılaştığımız ve saymakla bitiremeyeceğimiz o kadar çok hak var ki! Komşu hakkı, akraba hakkı, misafir hakkı, devlete olan haklarımız, evlat hakkı, hayvan hakkı, kulluk hakkı, kul hakkı… Say say, yaz yaz bitmez. Hepimizin ortak görüşü olduğunu düşündüğüm ve sizlerin de bana hak vereceği en önemli hak ANNE-BABA HAKKI… Dünyaya gelmeden 9 ay 10 gün önceden başlayan ana hakkı… Bizim için uykularını feda eden analarımızın hakkı hiç ödenir mi? Başımızın ağrısına, dişimizin ağrısına tahammül edemezken, annemizin bizi dünyaya getirmek için çektiği ağrıları hiç düşünmeyiz. Ateşimiz yükseldiğinde saatlerce uykusuz kaldığını aklımıza bile getirmeyiz. Okula gönderirken gözden kayboluncaya kadar bizi takip ettiğini hatırlamayız. Harçlıksız kalmayalım diye Pazar parasından artırıp bize verdiği günleri hatırlamayız. Babamızın karnemizde zayıf olduğu için bizi azarlamasın diye döktüğü dilleri aklımıza bile getirmeyiz. Askere gönderirken akıttığı gözyaşlarını, evliliğimizle alakalı yıllarca yaptığı hazırlıkları, mutluluğumuzun devamını sağlamak için gelininin kusurlarını örtmesini, maddi sıkıntı çekmesinler diye babamızdan habersiz evde ne varsa getirdiğini unutmuşuzdur. Babamızın bizi rahat okusun diye gece gündüz çalıştığını, ihtiyaçlarımızı karşılamak için kendi isteklerinden vaz geçtiğini, evlilik düğünümüz için bütün fedakârlıkları gösterdiğini pek hatırlamayız. Anne-babanın yukarıda sıraladığım tüm şeyleri yapmasının doğal olduğunu, anne-baba olarak vazifeleri olduğunu düşünürüz. Haklılık payımız olabilir. Belli bir yaştan sonra bize yardım etmek mecburiyetinde değiller. Buna rağmen yaşımız kaç olursa olsun, kazancımız ne olursa olsun ellerinden geldiği kadar yardım etmeye devam ederler. Onların gözünde biz daha çocuğuzdur. Hiç unutmam 1994 yılında Kırklareli İline Müfettiş olarak gitmiştim. Çocuklarım okula gittiklerinden yalnız gitmiştim. Rahmetli babacığım bana ”Oğlum her hafta yanımıza geleceksin, yol paranı ben vereceğim” demişti. Yaşım 43 olmasına ve gelirim bulunmasına rağmen(paraya ihtiyacım olmamasına rağmen) her hafta yol paramı muntazaman ödedi. Allah’a şükürler olsun ki anne- babamı hiç üzmemeye, onlara layık evlat olmaya çalıştım. Sizlerin de benden daha fazla anne-babayı memnun etme hususunda gayretli olduğunuzu tahmin ediyorum. Onların bizden beklediği maddiyat değil. Onlar zaman zaman ziyaret edilmeyi, hal hatırlarını sorulmayı beklerler. Torunlarını haftada bir, ayda bir görmek, onlara sarılmak isterler. Gelinlerinin kucaklamasını arzu ederler. Başka bir beklentileri yoktur. Cennetin annelerimizin ayakları altında olduğunu, annebaba hakkının en büyük haklardan olduğunu düşünerek lütfen onları incitmeyelim. Ne demişler; Ana başta taç imiş, Her derde ilaç imiş, Bir evlat pir olsa da, Ana’ya muhtaç imiş. Sadece anneler gününde değil, mümkünse her gün, ya da haftada bir, mümkün olmuyorsa ayda bir anne ve babamızı ziyaret edelim. Onlardan bugüne kadar yaptıkları fedakârlıkları için helallik dileyelim. Unutmayalım ki bizim de evlatlarımız olacak. Onlardan görmek istediğimiz saygıyı biz anamızababamıza gösterelim. Yarın çok geç olabilir…

Bu yazı toplam 2453 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum