"Burada Angelakoma adlı büyük bir antik kentten bahsediyoruz. Muhtemelen su kaynağı bu antik kente aitti. Sarnıçlar vasıtasıyla su çıkarılıyordu. Bölgede kurulan değirmenlerde atların sulanması da bu su bentleriyle yapılmaktaydı. Tamamen insan gücüne dayanan, makineleşmenin olmadığı o yıllarda, kayaları tıraşlamak ve içine bir su kanalı açmak gerçekten çok zor olmalı. Bu bize şunu hatırlatmalı; su, kolay elde ettiğimiz bir şey değil ve bugün de çok kolay tüketmemeliyiz. Antik çağlardan gelen gelenek günümüze kadar da devam etmiş. Burada 1925 yılında döşenmiş dökme borularla şehre modern dönemde de su taşındığını görüyoruz."
Arıkan, bölgedeki kalıntı ve yapıların, suyun ne kadar değerli olduğunu gösterdiğini vurguladı.