Ailede Sorumluluk Bilinci Konferansı

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, Bozüyük'te "Ailede Sorumluluk Bilinci" konulu konferans verdi.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, Bozüyük'te "Ailede Sorumluluk Bilinci" konulu konferans verdi.

Bozüyük Halk Eğitim Merkezi Konferans salonunda yapılan konferansa Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen'in yanı sıra Bozüyük Kaymakamı Adem Öztürk, Kaymakam Refiki Rümeysa Görentaş, Bilecik İl Müftüsü Ahmet Dilek, Bozüyük İlçe Müftüsü Muammer Ölmez, İlçe Milli Eğitim Müdürü Servet Çetinkaya ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Bozüyük İlçe Müftülüğü tarafından gerçekleştirilen program Kuveyt Camii İmam Hatibi Ali Samet Sarı'nın okuduğu Kuran'ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından Bozüyük İlçe Müftülüğü'nün çalışmalarını içeren slayt gösterisi izletildi. 

Sonrasında Müftü ölmez açılış konuşmasını gerçekleştirerek sahneye Burhan İşliyen'i davet etti.

Ailede Sorumluluk Bilinci konferansını gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın aileyle ilgili çalışmalarından bahsederken "Aile Bakanlığımız çalışıyor. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 476 noktada Aile Dini Rehberlik bürolarımız var. Çok sayıda onlarca proje yürütüyoruz. Bütün bunlara rağmen aileyle ilgili veriler olumluya doğru gitmiyor. Türkiye'de nüfus artış hızımız 1,5. Nüfus artış hızımız 2,8'in altına düştüğü zaman nüfus kendisini yenileyemiyor ve hızla yaşlanıyor. Cumhuriyet tarihinde ilk defa yaşlı nüfus oranımız yüzde 10'un üstüne çıktı. Avrupa'da 26 ülke içerisinde hızlı yaşlanmada 6. sıradayız. Hep ailemizle, nüfusumuzla, gençliğimizle övünürdük. Bütün bunlar gösteriyor ki ailemize hakikaten eğilmezsek, ailemizle ilgili tedbirleri almakta gecikirsek yarın çok geç olabilir. Her birimizin ailelerimizi huzur merkezi haline getirmek için gayret etmemiz gerekiyor. Boşanma oranları %54 civarında artmış. Türkiye gibi Müslüman bir ülkede hiç gözükmemesi gereken evlilik dışı çocuk sahibi olma, istatistiklere girmeye başlıyor. Fransa, Danimarka, İsviçre gibi ülkelerde bu oran %59'larda. Nüfusun böyle çoğalmasını istemiyoruz. Nüfusun artmasını ve genç kalmasını istiyoruz ama her şeyden önce bu insanların dünyadaki tek fırsatı olan hayatı cennete gitme fırsatı olarak değerlendirmesini de istiyoruz. Eğer insanın manevi bir hedefi, Allah'ın rızasını kazanma konusunda bir gayreti olmazsa nüfusunun tamamının genç olmasının da bir karşılığı yok. Onun için huzur merkezi aileler oluşturmalıyız.

Dünyanın, hayatın hedefi Allah'ın razı olduğu bir kul olmak ve Allah'ın cennetine gitmektir. Eğer bu hedefe ulaşacak bir hayatımız yoksa yaşamamak, yaşamaktan evla olabilir. Eğer dünyanın sonunda imtihanı kazanıp da Allah'ın sevdiği bir kul olamadan dünyadaki süremizi tamamlarsak dünyanın hiçbir anlamı yoktur. Hayatın gayesi Allah'ın rızasını kazanmaktır. Dünyaya gelirken böyle, aile kurarken de böyledir. Öyle aileler kurmalıyız ki, öyle çocuklar yetiştirmeliyiz ki çocuklar hem dünyayı huzur ve mutluluk yuvası haline getirmeli hem de dünyadaki huzurun, ahiretteki cennetin anahtarı olduğunu bilen nesiller olmalı.

Son yıllarda çok yaygınlaşan sosyal medya ile birlikte izlediklerimiz toplumun aile yapısının ayarlarını bozuyor. Toplumda hiç gözükmeyen hadiseler bile sürekli televizyon ekranlarına taşındığı zaman toplumun ayarları bozuluyor. Kuran'ı Kerim 610 yılında inmeye başladı, 632'de Peygamber Efendimiz S.A.V.'ın vefatı ile beraber vahiy kesildi. Kuran, 630'lu yıllarda kendilerine inen insanları nasıl bağlıyor ve sorumluluk yüklüyorsa bugün 2024'ü bitiren biz Müslümanlara da aynı sorumlulukları yüklüyor. Allah'ın ayetlerinde değişme var mı? Hayır. Allah'ın haram kıldıklarında helalleşme var mı? Hayır. Allah'ın bize emrettiği haya, iffet, edep, ahlak, namus gibi kavramlarda bir değişiklik var mı? Hayır. O zaman bizim kitabın satırlarında olan, Peygamber Efendimizin hayatında olan güzellikleri alıp ailelerimize, hayatımıza taşımamız gerekiyor."  şeklinde konuştu.

Bozüyük Haber Haberleri