Sokak Hayvanları İçin Basın Açıklaması

Bozüyük'te bir grup hayvansever vatandaş tarafından basın açıklaması yapıldı.

Bozüyük'te bir grup hayvansever vatandaş tarafından basın açıklaması yapıldı.

Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan basın açıklamasına Çeşitli derneklerden temsilciler ve çok sayıda hayvansever vatandaş katıldı.

Yapılan basın açıklamasında;

“12 Temmuz 2024 tarihinde AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler tarafından yapılan basın açıklamasında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda 17 maddelik değişiklik öngören yasa teklifinin detayları açıklanmıştır. Söz konusu değişiklik ile artış gösteren köpek popülasyonu bahane edilerek yasaklanan ırklarla beraber sokakta yaşayan hayvanların barınaklara kapatılıp katledilmesi amaçlanmaktadır. Yasa tasarısı şu anda Mecliste görüşülmekte olduğundan, biz de Bozüyüklü hayvanseverler olarak buradan söyleyeceklerimizi ve sorularımızı aktarmak istiyoruz:

1- 2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun esas aldığı popülasyon kontrol programı olan (Yakala-Kısırlaştır-Bırak) yöntemi neden 20 yıldır uygulanmamıştır? Kısırlaştırma sistemi uygulandığında popülasyonun kontrol altına alınabileceğine ilişkin dünyadan başarılı örnekler önümüzde dururken Türkiye’de hiçbir zaman sistematik biçimde uygulanmamış olan bu yöntemin başarısız olduğu nasıl iddia edilebilir?

2- Kanunun yürürlük tarihinden bu yana 20 yıldır tüm belediye sayısının yüzde 10’u kadar bile bakımevi kurulmamışken; mevcut az sayıdaki bakımevleri dahi mevzuatta öngörülen asgari şartları taşımak bir yana, hayvanların çoğu zaman aç susuz bırakıldığı, türlü eziyetlere maruz bırakıldığı ve hatta öldürüldüğü yerler olarak karşımıza çıkmakta iken, sayısı 3-4 milyon olarak açıklanan tüm sahipsiz köpekler için “nitelikli yaşam alanı” nasıl sağlanacaktır? Teklifi hazırlayanların övünerek gösterdiği, kürekle öldürme vakasının yaşandığı Konya Büyükşehir Belediyesi barınağının içler acısı hali ortada iken, “kaliteli, nitelikli yaşam alanı”ndan kastedilen nedir?

3- Görevlerini yerine getirmeyen ve hatta hayvanların sistematik şekilde eziyet gördüğü anlaşılan bakımevlerine sahip belediye yetkililerine bugüne kadar tek bir yaptırım uygulanmamışken, teklif ile öngörülen toplama ve öldürme görevini yerine getirmeyen yetkililere hapis cezası uygulanması adil midir? Ezcümle, bugüne kadar binlerce hayvana yönelik şiddet ve öldürme vakası cezasız bırakılmışken, şimdi “öldürmemek” eyleminin cezalandırılması hangi hukuki ve etik değerle bağdaşmaktadır?

4- Amaç gerçekten sahipsiz hayvan popülasyonunun kontrol altına alınması ise, popülasyon en önemli artış sebeplerinden olan üretim, satış ve ithalat yasağına dair bir düzenleme neden yasa teklifinde bulunmamaktadır?

5- Amaç gerçekten hayvan sahiplenmelerini artırmak ise, apartman ve site yönetim planlarının pek çoğunda bulunan ve sahiplenme önünde ciddi engel teşkil eden, bağımsız bölümlerde evcil hayvan beslenemeyeceğine dair hükümlerin geçersizliğine yönelik bir düzenleme neden yapılmamaktadır?

6- Son 5 yılda özellikle büyükşehirlerdeki kuduz vakaları ciddi oranda azaldığı, öyle ki artık ülkemizde yılda yalnızca 1-2 kuduz vakasına rastlandığı, kuduzun bir halk sağlığı sorunu olmaktan neredeyse tamamen çıktığı bilinen bir gerçek iken, öldürme temelli yasa teklifini meşrulaştırmak adına kuduz vakalarının arttığı izlenimini vermek kamuoyunu aldatma çabasından başka bir şeyle açıklanabilir mi?

7- DSÖ'nün kırsalı bol ve şehir merkeziyle iç içe olan ülkelerde, gerek ekolojik denge gerekse insan ve çevre sağlığı açısından yaban hayatı ve insanlar arasında bariyer olan sokak hayvanlarının yok edilmesini, yaban hayatının şehirlere kayması ve ekolojik dengenin bozulmasına yol açacağını öngören görüşleri hangi bilimsel gerekçeyle göz ardı etmektedir?

Bu soruları çoğaltmak mümkündür. Söz konusu yasa teklifinin çözüm değil, geri dönüşü olmayan hayvan katliamları ile altından kalkılamayacak çok büyük sorunlar doğuracağı gün gibi ortadadır. Yükümlü olduğu üzere hayvanları korumakla görevli belediyelere katil olma imkânı vermek için günlerce çalışma yapan, katliamı güzelleyerek binlerce masum canı alma planlarını kamuoyunun talebiymiş gibi lanse eden tüm yetkililer tarihin utanç timsali, kara bir lekesi olacaktır. Çözümden, vicdandan ve hakkaniyetten uzak, kan kokan bu tasarı üzerinden hayvanların yaşam hakkını tartışma konusu yapanları tarih utançla anacak ve hiçbir zaman affetmeyecektir. Popülasyonun artış göstermesinin sorumlusu hayvanlar olmadığı gibi bedeli de hayvanlara ödetilemez. Bu tarihi noktada tüm milletvekillerinin akıl ve vicdanına sesleniyor, sahipsiz hayvanların ölüm fermanı olan yasa teklifinin derhal geri çekilmesini talep ediyoruz.”  ifadelerine yer verildi.
 

Bozüyük Haber Haberleri