BU NE OĞLUM?

MUZAFFER TEKELİOĞLU

Son dönemlerde birbirimize olan sabrımız azaldı. En küçük şeylere bile tahammül edemez olduk. Tahammülsüzlüğün çeşitli nedenleri olabilir. Ekonomik durumlar, sevgi azlığı, teknolojinin ve sosyal medyanın getirdiği yalnızlık hissi…İsterseniz bu konuda bir hikaye anlatalım…

80'ine merdiven dayamış yaşlı baba ile onu ziyarete gelen 45 yaşında ve saygın bir işi olan oğlu salonda oturuyorlardı. Hal-hatırdan, çoluk-çocuktan, havadan-sudan sohbet ettikten sonra oğlu susmuş, ayrılmanın sinyalini vermişti. O anda üzerinde oturdukları sedirin yanındaki pencerenin pervazına bir karga kondu.

Yaşlı baba kargaya gülümseyerek biraz baktıktan sonra oğluna sordu:

“Bu ne oğlum?” Oğlu cevapladı: “O bir karga baba.”

Yaşlı baba kargaya biraz daha baktıktan sonra yine sordu:

“Bu ne oğlum?' Oğlu yine cevapladı: “Baba, o bir karga”

Karga hâlâ pervazda, komik hareketlerle başını sağa sola çeviriyor, başını yan yatırıyor, havaya bakıyor, sonra başını yine onlara çeviriyordu. Yaşlı baba üçüncü defa sordu:

'Bu ne?' Oğlu dayanamayıp sert bir şekilde: “O bir karga baba, üç oldu soruyorsun. Beni işitmiyor musun?”

Yaşlı baba dördüncü defa da sorunca oğlunun sabrı taştı ve sesini iyice yükseltti:

“Baba bunu neden yapıyorsun? Tam dört defadır onun ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen hâlâ sormaya devam ediyorsun. Sabrımı mı deniyorsun?”

Babası yüzünde hâlâ bir gülümseme ile yerinden kalktı, içeri odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. Bu bir hâtıra defteriydi. Oturdu, sayfalarını karıştırdı ve aradığını buldu. Sevgiyle gülümseye devam ederek sayfası açık bir vaziyette defteri oğluna uzattı ve o sayfayı okumasını söyledi.

“Bugün 3 yaşındaki minik yavrumla salondaki sedirde otururken yanı başımızdaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Oğlum tam 23 defa onun ne olduğunu sordu. 23 soruşunda da ona sevgiyle sarılarak, onun bir karga olduğunu söyledim. Rahatsız olmak mı? Hayır! Onun sorusunu masumca tekrar edişi içimi sevgiyle doldurdu.”

Oğlu babasına sevgiyle sıkı sıkı sarıldı. Hatasını anlamıştı.

Birbirimizin hatasını hoş görmek, affetmek ve birbirimize Allah rızası için sarılmak dileğiyle…