Yayladaki yaşamını anlatan Mehmet Köse (59), babasından kalan mesleği oğluyla sürdürdüğünü söyledi.
Köse, küçük evlerde konakladıkları yayla hayatından vazgeçemediğini belirterek, "Aklım erdi ereli buradayım. Buraları santim santim bilirim, hayatımız bu işle geçti. Küçükken babam burada keçi güdüyordu, ben de oğlak güdüyordum. Bir köyden başka köylere süt götürürdüm." dedi.
Hayatından memnun olduğunu dile getiren Köse, Çaltı Yaylası'nda mutlu bir yaşam sürdüklerini ifade etti.
Yaylayı evi gibi gördüğünü vurgulayan Köse, "Buranın havası temiz. Kış çok çetin geçmez burada, onun için kışın da burada kalıyoruz. Değil apartman, köyde bile bir günde sıkılırım, doğaya çıkmadan yapamam." diye konuştu.
Hasan Hüseyin Çambel (56) ise çocukluk ve gençliğinin yaylada geçtiğini aktardı.
Sadece askerlik için şehre gittiğini bildiren Çambel, şunları kaydetti:
"10 yaşımdan beri buralardayım. Burada çobanlık yapmaya devam ediyorum. 3 yıldır kışları da artık köye gitmiyorum. Kışın hayvanları ağıldan hiç çıkarmıyoruz, sürekli yemliyoruz. Bu iş zor bir iş, acemi insanın yapacağı bir iş değil. Doğduğumuzdan beri bu işle uğraşıyoruz, zoru da var kolayı da var."
Babasına yardım eden İsmail Çambel de zorlu şartlarda hayvancılık yaptıklarını belirtti.
Yaylacı olan babasının yanına haftada bir geldiğini ifade eden Çambel, kış mevsiminde 70-80 santimetre kalınlıktaki kar örtüsünde hayvanlarına baktıklarını sözlerine ekledi.