"Kenar-ı Dicle'de kurt kapsa bir koyunu
Gelir Adl-i İlahi Ömer'den sorar onu."
Yönetici; adaletin hükmünü çekinmeden yerine getiren, kanun karşısında yönetimi altındaki kişilere eşit muamelede bulunan, kısacası Dicle kenarında bir koyunu kurt kapsa, ilahi adaletin Hz. Ömer’den soracağı anlayışı ile yöneten kişidir.
Rabbimiz "Ey inananlar! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şahitler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz, sizi adaletsizliğe sürüklemesin, adil olun; bu, Allah'a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah'tan sakının, doğrusu Allah, işlediklerinizden haberdardır. " buyurur.
Peygamber Efendimiz bir sohbetinde "Ey insanlar! Sizlerin benim üzerimde haklarınız olabilir. Eğer ben bir kimsenin sırtına kırbaçla vurdumsa, o da gelsin benim sırtımda kısas yapsın. Eğer ben bir kimsenin itibarını kıracak bir harekette bulundumsa işte benim itibarım, intikamını alsın. Eğer ben bir kimsenin malını aldımsa, işte benim malım, gelsin alsın ve onun üzerinde sıkı pazarlık etmekten korkmasın. Çünkü pazarlık âdetim değildir. Belki benim için en aziz olan, bende hakkı olup da hakkını alan yahut beni affeden kimsedir. Bu suretle ben Rabbimin huzuruna müsterih olarak çıkarım." Bir adam kalktı Peygamber'in kendisinden bir miktar ödünç para aldığını söyledi. Derhal bu para kendisine verildi.
Yine Peygamber Efendimiz "Kıyamet günü, insanların Allah'a en sevgilisi ve meclis bakımından en yakını adil imam (yönetici), Allah'ın en sevmediği ve meclis bakımından en uzağı zalim imamdır.”(yöneticidir) buyurur.
Manevi ehilden olan bir zat şöyle tavsiyede bulunuyor: “ Allah yolunda ol, dosdoğru ol, verdiğin sözün eri ol. Evladım, ağzın laf ediyorsa dilinle doğru ol, sözünle doğru ol. Sana inanan kişilere karşı sözünden cayma. Eğer sözünü tutarsan “söz” olur ve seni cennete götürür, tutmazsan “köz” olur. Elinle doğru ol. Kolunu, muzırda değil yardım işinde kullan. Tartıyla iş yapıyorsan terazinde, ölçüyle iş yapıyorsan metrende ve litrende doğru ol. Doğrunun doğruluğu bütün sülalesine akseder, hepsini hayra götürür.
İnsanları sev ve kimseyi kendinden alçak görme. Tevazu sahibi ol, zira en halis ziynet alçakgönüllülüktür. Mütevazi olan kimse, en güzel ziyneti takınmıştır. Kimseyi kendinden aşağı görme. Hayatta haset etmeden say, kıskanmadan sev. Bazı insanlar, başkasındakini istemez. Öyle olma. Gıpta et, fakat haset etme. Zira Allah’ın huzuruna fesatla çıkılmaz.
Memur olduğun zaman, sana gelen vatandaşlara sakın yüksekten bakma, yanına geleni ayakta bekletme. Yanında, daima bir sandalye bulundur ve oturtuver. Biraz dinlendirdikten sonra halini sor, işini hallet. Sakın ha “bugün git yarın gel” deme! İşini, o gün bitir. Eğer öyle yapmazsan on parmağım yakanda olacaktır.
Eğer memursan ve başında müdürün varsa, haset etmeden say, kıskanmadan sev.
İnsanlar muhteliftir. Bazısı daha kabiliyetli, bazısı daha yakışıklıdır. “Ben niye onun yerinde olmayayım” deme, elindekinden de olursun. “Allah bana bir verirse, arkadaşıma, komşuma iki versin” diye düşünürsen, seninki üç olur. Eğer arkadaşın veya komşun böyle düşünmüyorsa, onunki ikide kalır.
İyi bir yönetici(lider) değişime, fikirlere ve iletişime açık, güler yüzlü, saygılı, adaletli, mücadeleci, harekete geçiren, sağlam karakterli, etkileme gücü olan, olumlu düşünceye sahip, vizyon ve misyon sahibi, takım ruhu ile hareket eden, bilgi birikimi olan, konulara hâkim, doğru karar alan ve aldığı kararları uygulayan kişiliğe sahip olmalıdır.
İsterseniz kendimizi bir sorgulayalım. Yukarda açıklanan özelliklerin ne kadarı bizde mevcut?