Günümüzde hemen hemen herkesin artık bir sosyal medya hesabı var. Çocuğundan yaşlısına herkes sosyal medyadaki yerini aldı. Hal böyle olunca siyasette sosyal medyaya taşındı. Paylaşımlarla, yorumlarla, fotoğraflarla herkes kendi düşüncesi ile inandığı şeylere buralarda yer vermeye başladı. 

Sosyal medyanın iyi yönleri bir kenarda dursun, ben kendi gözlemlediğim bir konuya değinmek istiyorum. Artık öyle bir yere geldik ki; iki samimi arkadaş sosyal medya üzerinden birbirine hakarete varacak sözler söylüyor. Bir daha yüz yüze gelmeyecekmiş gibi yorumlar yaparak kalp kırıyor. Özellikle seçim maratonuna girdiğimiz bu günlerde bunun dozajının arttığını görüyorum.  Her zamankinden daha fazla birlik olmaya ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde iki arkadaşın siyaset uğruna birbirini kırdığını gördükçe üzülüyorum. 

Siyaset uğruna dostunuzu kaybetmeyin. Tepedekilerin siyasi atışmaları yüzünden birbirinizi kırıp dökmenin hiç kimseye faydası olmaz. Şunu da ifade etmem gerekiyor. Sosyal medya üzerinden yaptığınız tartışmalar, taraftarı olduğunuz partiye oy falan kazandırmıyor, aksine gönüllerde kapanmayacak yaralar açıyor. Düşmanların ellerini ovuşturmasına neden oluyor.

Yine sosyal medyada okuduğum ve hoşuma giden bir yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum. 

'Ak Partili esnafsın, bankada acil işin var... Kalfa, çırak yok... Kilit vurmak yerine Chp`li yan komşun esnafa rica edersin; 'Komşu göz kulak olur musun bir saat işim var' dersin, komşun bakar, Ak Parti il başkanlığını arayıp bu ricada bulunamazsın. 

Chp'lisin... Gece saat 02:00, 3 yaşındaki bebeğin ateşlenmiş, altında araban yok, Ak Partili üst komşunun zilini çalarsın, CHP il başkanlığını aramazsın...'

Son söz olarak; biz birlikte güçlüyüz, birlikte bütünüz. Bizim ülkemiz için birlik olup, birbirimizi sevmemiz lazım. Her zamankinden daha çok kenetlenmemiz lazım. Hoşçakalın...